Site içinde arama






  • Site haritası
  • Anasayfa
  • English Version

    Son güncelleme : 26.01.2014


  • Stratejik İletişimde Vizyon >> Makaleler >> Clinton iş dünyasını nereye sürüklüyor?

    Sayfadan çıktı al
    Clinton iş dünyasını nereye sürüklüyor?

    Salim Kadıbeşegil

    Stratejik İletişim Danışmanı

    ORSA Stratejik İletişim Danışmanlığı

     

    Clinton iş dünyasını nereye sürüklüyor?

     

    Eylül ayında New York’ta önemli bir toplantı gerçekleşti. ABD eski Başkanı Bill Clinton’un oluşturduğu Clinton Global Initiative’in yıllık genel kurul toplantısı Birleşmiş Milletler Genel Kurul’u gibiydi . Dünyanın dört bir tarafından, krallar, başbakanlar, devlet başkanları, büyükelçilerle birlikte, küresel ticaretin önde gelen şirketlerinin CEO’ları ve sivil toplum önderleri 3 gün nefes almadan yoğun bir tempo içinde Clinton’la birlikte dünyayı tehdit eden sorunlara eğildiler, çözüm önerileri geliştirdiler ve daha da önemlisi “taahhütte” bulundular. Çünkü toplantıya katılım koşulu olarak, Clinton Global Initiative’in yoğunlaştığı dört ana alanda mutlaka bir “taahhütte” bulunma zorunluluğu vardı!

     

    Bill Clinton üç gün içinde 7,3 milyar dolarlık bir fon yarattı! Bu rakam Birleşmiş Milletler’e üye 70 ülkenin yıllık toplam gayri safi milli hasılasının üzerinde...

     

    Clinton, kurduğu vakıfla; küresel ısınma, başta AIDS olmak üzere dünya sağlık sorunları; açlık ve yoksulluk ile etnik ayrımcılığın yol açtığı dinsel çatışmaların ortadan kaldırılmasına yönelik “içinde somut çözüm projeleri olan” eylemler üretiyor. Bu eylem planları için fon yaratıyor ve özellikle sivil toplumu temsil eden kurum ve kuruluşlarla birlikte bu fonların yönetilmesine öncülük ediyor. Bu yıl dünyayı tehdit eden bu sorunlara karşı mücadelede “taahhütte” bulunan “yıldızların” başında Virgin gurubunun kurucusu ve sahibi Richard Branson geliyordu. Branson, önümüzdeki on yıl için 3 milyar dolar “taahhüt” etti! Dünya perakende devi Wal-Mart’ın enerji tasarrufu ile ilgili projesinin karşılığı ise 3,8 milyar dolar...

     

    Geçen yılki toplantıda da 2,5 milyarlık proje taahhüdü toplayan Clinton on yıllık bir süre içinde bu heyecanın devam etmesi halinde dünya gündeminde önemli bir değişimin tetikçisi olabileceklerini vurguluyor.

     

    Bill Clinton’un ABD Başkanlığı döneminde başlayan bu kişisel duyarlılığın arkasında, kızı Chelsea’nin okul bitirme tezi olarak AIDS/HIV konusu ile ilgili bir araştırmasının yattığını öğreniyoruz. Chelsea, babasının liderlik ettiği Clinton yönetiminin AIDS ve tüberküloz mücadelesine “C+” olarak not vermiş ve dünyanın süper gücünün bu konulardaki çabalarının, dünyanın her hangi bir yerindeki çabaların üzerinde olmadığını vurgulamış!

     

    Aslında Birleşmiş Milletler’in misyonu olan alanlarda faaliyet gösteren Clinton vakfının kuruluşunun üzerinden bir kaç yıl geçmesine karşın böylesine kök salmış ve etkinleşmiş olması uluslararası diplomasinin adresi olan Birleşmiş Milletler’in varlığını da sorgulamıyor değil! Üç gün içinde 215 somut eylem planı üreten ve bunları kaynakları ile birlikte gün ışığına çıkaran Clinton Global Initiative arkasına toplantıya katılmasalar bile dünyanın dört bir tarafından sivil toplum desteğini almış izlenimi veriyor.

     

    Bill Gates’in eşi Melinda ile kurduğu ve özellikle sağlıkla ilgili sorunlar için taahhüt ettiği 28 milyar dolara yaz aylarında girişimci Warren Buffett’in 30 milyar dolarlık katkısı dünya gündeminde önemli bir işgal etmişti. U2’nun solisti Eduardo Bono’nun iş dünyasının önemli markalarını “kırmızı” konsepti altında yine sağlıkla ilgili sorunlara mücadelede fon yaratmak için bir araya getirme çabaları günümüzde bir çok markanın logolarını “kırmızı” renkte kullanmalarına neden olmuş görünüyor.

     

    Clinton Global Initiative’ın dünya gündeminde bu günlerde kapsamlı bir yer işgal etmesi aslında son 10 yıldır soluk renkte ve cılız seslerle yansımakta olan bir paradigmanın değişimine işaret ediyor. İş dünyası, siyaset ve sivil toplumun ortak bir gündemi ve eylem planı olmazsa gelecekte ne “markalar” olacak, ne “ticaret”, “ne siyaset” ne de nefes alıp verebileceğimiz yaşanabilecek bir dünya!

     

    Eylül ayında New York’ta iş dünyasının, siyasetin, sivil toplumun 250’yi aşkın dünya liderinin bir araya geldiği Clinton Global Initiative toplantısına DYH yöneticisi Mehmet Ali Yalçındağ’ın dışında hiç bir Türk katılımcının olmaması ise dikkat çekici. Bu görüntü; kendi kabuğumuza çekilmiş ve kendi sorunlarımızla baş başa kalmış; dünyadan kendini soyutlamış görünümümüzün devam ettiğinin bir başka göstergesi...

     

    İş dünyasının küresel oyuncularını son yıllarda sosyal içerikli gündemlerle toplanan bir çok etkinliğin içinde görüyoruz. Clinton Global Initiative’de olduğu gibi dünya ticaretinde ülkelerin GSMH’dan fazla gelirleri olan bu ticari kuruluşlar “yeni kurallarla oluşmakta olan dünya düzeninin” aktif oyuncuları arasında yer alıyorlar. Onları temsil eden meslek ve sivil toplum kuruluşları somut projelerle yer kürenin sorunlarına karşı duyarlılığın simgesi haline dönüşüyorlar. En azından kendi geleceklerini güvence altına almanın yolunun buradan geçtiğine inanıyorlar!


    13087 Sokak No 18 Alaçatı-Çeşme/İzmir  0232 716 05 48    skadibesegil@orsa.com.tr